Bankalararası Kart Merkezi (BKM) geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin elektronik ticaret rakamlarını açıkladı: 2011 yılı içinde Türkiye’de yerli kredi kartları ile yurt içi sitelerde gerçekleşen e-ticaret hacmi yaklaşık 20,7 milyar TL. Bu rakam bir önceki yıla göre %57 artış göstermiş.

Diğer bir yandan TÜİK rakamlarına göre Türkiye’nin gayrisafiyurtiçi hasılası 2011 yılında bir önceki yıla göre %8 artmış. Bu rakamla kıyasladığımızda elektronik ticaretteki büyümenin hızı daha rahat anlaşılabilir.

Gelin bir de e-ticaretin GSYH içindeki oranına bakalım. Türkiye’de bu oran%1,5 civarında, İngiltere’de %8, ABD’de %7, Çin’de &5,5.

Elektronik ticaretin yaygın kullanıldığı ülkelerde e-ticaretin GSYH içindeki oranının ülkemizin üzerinde olduğu dikkat çekiyor. Buradan e-ticaretin Türkiye’de henüz büyümekte olduğu ve önünde ciddi bir potansiyel olduğu sonucuna varabiliriz.

Diğer bir yandan Türkiye’de elektronik ticaretin gelişmiş ülkeler kadar yaygın kullanılmadığını da söyleyebiliriz.

Türkiye’de e-ticaretin gelişmiş ülkeler kadar yaygın olmamasının pek çok nedeni olduğunu düşünüyorum: Bunlardan ilki henüz Türkiye’de e-ticarete duyulan güvenin yeterince oluşmadığı yönünde. Pek çok kişi e-ticaretin güvenli olmadığını düşünüyor. e-Ticarete duyulan güveni arttıracak çalışmalar kamuoyunda henüz yeterince vurgulanamıyor.

e-Ticaretin gelişmesi/yaygınlaşması önündeki diğer engellerden biri de pek çok küçük ve orta ölçekli e-ticaret sitesinin siteleri için uygun pazarlama faaliyetlerini yerine getirememesi.

e-Ticaret siteleri açan yatırımcıların, özellikle de KOBİ’lerin büyük bir bölümü pazarlama faaliyetleri için yeterince bütçe ayırmıyor. Türkiye’de açılıp kapanan e-ticaret sitelerinin kaç adet olduğu ve/ya ne kadar yaşadığı yönünde henüz bir çalışma yok. Bunun önemli/yol gösterici bir çalışma olacağını düşünüyorum. Yerli sitelerin ranking lerine baktığımızda da durum pek iç açıcı görünmüyor; bilinen/malum sitelerin dışında yüksek trafikli, yüksek işlem hacmine sahip site sayısı oldukça az diyebiliriz.

Peki ne yapılabilir?

Elektronik ticaret yapmak isteyen yatırımcılara bu işin pazarlama iletişimin ne şekilde yapılması, ne kadarlık bir bütçe ayrılması gerektiği açık ve net bir biçimde anlatılmalı.

Fiziksel dünyada bir mağaza açacağımızda (bir yatırımcıysak eğer) pek çok kritere göre karar veririz. Mağazanın bulunduğu semt, konumu, insan trafiği, hedef kitlemize ne kadar yakın olduğu, fiziksel şartları, büyüklüğü, ısısı, kirası vb. dünya kadar değişken “o” yeri seçmemizde oldukça önemlidir. Bu nedenlerden ötürü de Bağdat Caddesi üzerinde aynı büyüklükte bir mağazanın değeri tanınmamış/trafiği az bir semtteki mağaza ile aynı değildir. Aynı şekilde kazancının da aynı olmayacağı gibi…

Online dünyada; fiziksel dünyadan farklı olarak, açtığınız her e-ticaret sitesi (online mağaza) işlere rakipleri ile aynı yerden başlar. Sanal mağazanızı en işlek caddeye taşımak tamamen sizin elinizdedir. Yapacağınız online ve offline pazarlama faaliyetleri sizi online dünyanın en işlek caddesine taşıyabilir. Bu faaliyetlerin neler olacağı, SEM/SEO gibi kavramlar e-ticaret yatırımcısına gerektiği kadar anlatılmalı, bir sitenin sadece açılmakla hiç bir kazanç sağlayamayacağı, siteye trafik yaratmanın kazanç üzerinde ne denli önemli olduğu ve bu trafiğin nasıl yaratılacağı, bunun bütçesinin ne kadar olduğu vb… tüm detaylar e-ticaret siteleri yatırımcılarına enine boyuna anlatılmalı. Peki kimler anlatabilir bunu en iyi? Sanırım ilk muhatap ve en ikna edici olabileceği düşünülen merci olarak bu sitelerin teknolojik altyapılarını geliştiren firmalara büyük iş düşüyor…