Bu yazı 1 Mart Gelecek Günü başlıklı yazının devamı niteliğinde. Bir  önceki yazıda etkinlik hakkında bilgiler vardı, bu yazıda etkinlikte konuşulan konular hakkında fikir edinebilirsiniz.

1 Mart 2013 Gelecek Günü’nde Öne Çıkan Başlıklar

Etkinlik açılış konuşmasından, en son sunuma kadar ilgiyi daima en üst seviyelerde tuttu. Bunda konuşmacıların olduğu kadar konunun ilgi çekici oluşunun da katkısı muhakkak…

Etkinliğin teması “Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Daha da İleri” idi.

Ağırlıklı olarak teknoloji ve çevre üzerine gelecek senaryoları konu edildi, bu iki alanın insan üzerinde olası etkileri üzerinde duruldu.

Buyrunuz gelecekle ilgili  heyecan verici gelişmelere/öngörülere birlikte göz atalım:

Gelecekte Sivil Toplum Örgütleri Devletlerden Daha Güçlü Olacak

Açılış konuşmasında Futuristler Derneği Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ufuk Tarhan’ın üzerinde önemle durduğu ilk konu sivil toplumdu. Ektinliğin devam eden sunumlarında da “Sivil Toplum Örgütlerinin” gelecekte devletlerden daha güçlü olacağına vurgu yapıldı.

Çarpıcı bir rakam: günümüzde İskandinavya’da kişi başına 6 dernek düşüyor. Bu rakam maalesef ki ülkemizde henüz hesaplanmamış ama tahminler oldukça düşük olduğu yönünde… Durum böyleyken, iyi bir gelecek için önceliklerimizin başında bilinçli toplum yaratmak bunun için de sivil toplum örgütlerini güçlendirmek gerekiyor. Hemen/şimdi bir sivil toplum örgütüne üye olup, aktif roller almakla işe başlayabiliriz.

Daha iyi/adil ve barışcıl bir geleceğin yolu demokratikleşmeden geçiyor, bu konuda da bilinçli bakış açısı ve farkındalığa ihtiyaç var.

Bugünün Çocukları/Gençleri Geleceğin Yaratıcıları

Nasıl bugünü geçmişte yaşayanlar inşa ettiyse, geleceği de bugünün yaşayanları inşa edecekler… Sürdürülebilir, barışcıl ve güzel bir gelecek için, geleceğin yaratıcıları çocuklarla ve gençlerle ilişkilerimizi daha iyi hale getirmek gerekiyor.

İçinde Yaşadağımız Toplumda Kadın Erkek Rollerini Yeniden Sorgulamalıyız

Ufuk Tarhan’ın dikkat çektiği konulardan bir diğeri ülkemizde kadınların teknoloji ile olan “mesafeli” ilişkisiydi… Ufuk Hanım’ın belirttiği gibi kadınların teknoloji ile daha ilgili bireyler haline gelmesi sürdürülebilir bir gelecek açısından oldukça önemli. Yaratıcılık ağırlıklı olarak kopya edilen bir kavram, çocuklar ilk olarak annelerinden gördükleri şeyleri kopyalayarak yaratıcılık yetilerini geliştiriyorlar, kadınların teknoloji kullanmaları ve çocuklarını teknolojiye yönlendirmeleri sürdürülebilir bir gelecek için önem taşıyor.

Futuristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas’ın da toplumda kadın/erkek rolleri üzerindeki vurgusu benzer yönde. Manas, yetiştiriliş tarzlarındaki keskin çizgilerin yumuşamasının, gelecekte daha yetenekli bireyler oluşmasına katkı sağlayacağını düşünüyor. Bebeklerle oynayan bir erkek çocuğunun daha iyi bir baba, arabalara ilgi duyan bir kız çocuğunun daha iyi bir sürücü olabileceği yönünde verdiği örneğe katılmamak mümkün değil.

Kendimizi Gelecekte Avantajlı Bir Konuma Nasıl Konumlandırabiliriz?

Etkinlik konuşmacılarından Rusya Ulusal Araştırmalar Üniversitesi’nde görevli Doç.Dr.Özcan Pektaş’ın üzerinde durduğu “UZGÖRÜ” kavramı ilgi çekiciydi.

Uzgörü kısaca uzmanlık gerektiren ve uzlaşmacı bir bakış açısı demek. Sürdürebilir bir geleceğe yakışır bir kavram.

Pektaş konuşmasında kendimizi gelecekte avantajlı bir konumda konumlandırabilmek için uzgörünün önemi üzerinde durdu. Bireyden başlayarak toplumun dünyaya uzgörü ile bakması sayesinde geleceğin daha iyi şekillendirebileceğinden bahsetti. Uzgörü; oyunun yöneticisi mi yoksa parçası mı olacağınıza karar vermenizi sağlayacak bir kılavuz.

Uzgörüyü Nasıl Geliştirebiliriz

Gelecek belirsizlikler içeriyor. Futurist bakış açısı ile belirsizlik bir fırsat yani güzel bir şey… Tasarlanabilir bir gelecek anlamına geliyor. Güzel bir gelecek tasarlamak için yaratıcılığı ortaya çıkarmak ve yaratıcı fikirleri projelendirmek gerekiyor. Bu noktada insan kaynağına büyük rol düşüyor. İnsan kaynağını geliştirmek uzgörü kazanmada önemli rol oynuyor.

Gelecek Sadece Teknolojiden İbaret Değil

Dünyanın nereye gittiğini anlamanın yolu etrafımıza bakıp bilgi toplamaktan geçiyor. Toplum, çevre, ekonomi, politika, teknoloji birbiri ile entegre kavramlar, dolayısıyla geleceği anlayabilmek için tüm bunlara bir arada bakabilmek lazım.

Gelecek uzgörüsü kazanmak için yetkin araştırmacılar, sanayiciler/yatırımcılar ve politikacılara ihtiyaç var. Sürdürülebilir bir gelecek için uzgörünün eğitime yerleştirilmesi gerekiyor. Tüm bunları bir arada düşününce geleceğin mesleklerinin bugünden farklı olacağını öngörmek güç değil.

İklim Değişikliği ve Kaynakların Verimli Kullanımı

Etkinlikte Dünya Futuristler Birliği Başkanı Timothy Mack’in konuşması oldukça ilgi çekiciydi. Mack, dünyada başlıca ihtiyaç duyulan 3 kaynağın su, enerji ve gıda olduğuna değindi. Gelişime bağlı olarak bu kaynaklara duyulan ihtiyacın hızla arttığına ve bunun bir sonucu olarak da iklim değişikliklerinin baş gösterdiğine değinen Mack, su, gıda ve enerji ile ilgili kaynak sıkıntılarının teknoloji kullanarak, global işbirliklerine gidilerek ve tüketici alışkanlıklarını değiştirerek çözülebileceğini söyledi.

Tarım ve Tohumculuk Önem Kazanacak

İklim değişiklikleri konusa dikkat çeken bir başka isim gazeteci İsmet Berkan oldu. Berkan iklim değişikliklerine bağlı olarak gelecekte suyun verimli kullanılmasına yönelik geri dönüşüm projeleri ile tarımcılık alanında önemli gelişmelerin olacağından bahsetti. Tahılların içindeki proteinin arttırılmasına yönelik yeni denemeler, bu alanda tohum üzerinde yapılacak çalışmalar, GDO’nun insanlığın yararına kullanılması gibi kavramlar geleceğe yönelik ilgi çekici başlıklardı.

Duygular Önem Kazanıyor

Etkinlikte duyguların önem kazanacağından bahsedildi.

Intel Futuristi & Baş Teknoloji Elçisi Steve Brown duyguları teknolojinin içine daha çok dahil edileceğinden bahsetti. Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal medya kanallarının fiziksel dünya ile dijital dünya arasında bir köprü olduğuna, gelecekte de bu tür köprülerin artacağına değinildi.

Kapitalizm İnsani Boyutta Sorgulanacak

Duyguların önem kazanacağına dikkat çeken bir başka isim AGT CEO’su Mehmet Söylemez oldu. Söylemez “duygusal sermaye” kavramı üzerinde durdu ve yakın bir gelecekte çalışanların duygularına önem veren işletmelerin artacağına değindi. İş hayatında karşımızdakinin duygularını anlamaya çalışmanın önem kazanacağını söyleyen Söylemez, kapitalizmin bundan böyle insani boyutta sorgulanacağından bahsetti.

Geleceğe Dair Teknolojik Öngürüler

Steve Brown’ın sunumu özellikle teknolojik öngürüler alanında oldukça ilgi çekiciydi.

Teknoloji ile ilgili geleceğe dair öngörüler:

  • Bilgisayarlar büyüklük ve fiyat konusunda neredeyse sıfır noktasına yaklaşacak.
  • Bilgisayarlar fiziksel olarak insana daha yakın hale gelecek. Bugün bilgisayarları kullanmak için biz bir yere gidiyoruz, veya onları cebimizde taşıyoruz… Gelecekte bilgisayarlar gözümüzde veya beynimizde olacak.
  • Nakliye, kaynak tüketimine bağlı olarak sürdürülebilirlik için önemli bir tehdit. Çinde üretilen bir bilgisayarların maliyetlerine nakliye nedeniyle ekstra yük biniyor. Bunu ortadan kaldırmak için üretim merkezileşecek. Tasarım download edilip, ürünün kullanılacağı yerlerde üretime geçilecek.
  • 5.Element data (veri) olacak. “Data Ajanı” adında yeni bir meslek ortaya çıkacak. Kişilerin dijital ortamda bıraktıkları izlere paralel olarak
    • Planlama
    • Seyahat
    • Sağlık
    • Alışveriş
    • Finans gibi alanlarda data ajanları hizmet verecek.
  • Mülkiyet ortadan kalkacak. İhtiyaç duyulan hizmetler dönemsel kiralamalarla satın alınacak.
  • Deneyim, yetenek ve özellikler önem kazanacak.
  • eDevlet yaygınlaşacak, pasaport/banka vb. işlemler yakın bir gelecekte göz irisinden yapılacak.
  • Evde, ofiste, mobil hayatta kullandığımız makinalar birbiri ile konuşabilecek.

Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Timothy Mack’in Sunumundan Notlar:

  • Kişisel bilgi, sosyal zeka ve empati önem kazanacak.
  • Şeffaflık, fırsatları görme ve katılımcılık liderlikte öne çıkan başlıklar olacak.
  • Bilgi her alanda önemli hale gelecek. Geleceğin para birimi bilgi olacak.
  • Yenilenebilir enerji önem kazanacak.

Güzel Bir Gelecek İçin Önce Hayal Etmekle Başla  

Sürdürülebilir bir gelecek için bugünden başlayarak sorumlulukla düşünmek, sorgulamak gerekiyor.

  • Gelecekte ne istiyoruz? Ne istemiyoruz?
  • Teknolojiyi sınırlar yaratmak için mi yoksa fayda sağlamak için mi kullanıyoruz?
  • Kültür ve teknoloji arasında kurulabilecek bağlar nelerdir?
  • Daha iyi insanlar olabilmemize hizmet eden makinalar üretebilir miyiz?

Tüm bu sorular ve daha pek çokları ışığında güzel bir gelecek için sorumlulukla hareket etmek.

Bir hikayeyi kurgular/yazar gibi… Yaratıcılıkla, coşkuyla, sorumlulukla… İnsanları heyecanlandıran, güzel bir gelecek için bugünden hayal etmek.

Tüm sorunların çözüldüğü bir dünya elbette mümkün değil. Bugün de geçmişin hayalleri/sorunlarının bir yansıması, tıpkı geleceğin de öyle olacağı gibi. Timothy Mack’in söylediği gibi “Çözümler yeni problemleri bareberinde getiriyor. Her şey her zaman karmaşık, gelecekte de böyle olacak”. Zorluklar yeni güzellikler için bir fırsat…

Bize düşen sürdürülebilir, güzel bir gelecek için hayal kurmak… Bugün, yarın ve daima…

Gelecek güzel gelecek.