Almanya’nın Nürnberg kentinde bir yarışma düzenleniyor: “Dalarken havuzdan en fazla su sıçratma yarışması”. Değişik ülkelerden 100’den fazla yarışmacı havuza atlayıp en büyük dalgayı çıkarabilmek için kıyasıya mücadele ediyor :).

Mutlaka iyi niyetle yapılıyordur, ona diyecek sözüm yok ama pazarlama dünyasında yapılan kimi faaliyetler de, sonunda havuzdan su sıçratma yarışmasına benzemekten kurtulamıyor. Yeni bir alan olması/üstelik de sürekli değişen yapısı, ne yapacağının tam olarak bilinememesi ile birleşince, ne yazık ki sosyal medyadaki bazı pazarlama faaliyetleri de su sıçratma oyunu gibi gelebiliyor kullanıcılara.

Sorun sanırım sosyal medyayı bir “mecra” olarak görmekle başlıyor. Sosyal medya, firmaların geniş bir ağda, reklamlarını döndürmek için “kıyasıya mücadele ettiği” bir mecra değil, gerçek insanların paylaşımlarda bulunduğu bir sosyal “ortam”. Nasıl ki bulunduğumuz ortamlarda belli nezaket kurallarına uymayanlar kabul görmeyen kişi olurlarsa, sosyal medyanın kurallarına uymayan şirketler/markalar da makbul markalar olmuyorlar.

Yapılan hatalar neler, nelere dikkat etmek gerekiyor, gelin hep birlikte bakalım:

Tekniğin/Rakamların Herşeyden Üstün Tutulması

Çoğu marka için sosyal medyada etkili olmak, facebook hayranlarının/twitter takipçilerinin sayısının çok olması ile doğru orantılı gibi algılanıyor. Hayranları/takipçileri arttırmak için çeşitli teknik yöntemler var, pek çoğu da işe yarıyor. Ama iş çok sayıda takipçiniz olması ile bitmiyor, etkili bir iletişim stratejiniz olmazsa çok sayıda takipçi bir dezavantaja bile dönüşebiliyor.

İnsanlara Bir Şey “Satmaya” Çalışmak

Sosyal medya şirketlerin/markaların takipçileri ile iletişim halinde olduğu bir ortam, bir network üzerinde satış yaptıkları bir yer değil. Dolayısıyla da sosyal medya kullanımı ile satışların artmasını beklemek yanlış bir yaklaşım. Üstelik satış odaklı tüm iletişim takipçilere çok itici geliyor. Sosyal medyanın markaların/şirketlerin satış grafiklerine direkt değil, dolaylı yoldan ve uzun vadede fayda sağlayacak bir iletişim ortamı olduğunu unutmamakta fayda var.

Teknik Araçların Doğru Kullanılmaması ve/ya Kötüye Kullanılması

Markalar için güvenilirlik zaman alan bir şey çünkü bireyler pazarlama ve/ya spam olarak görünen herşeyden şüpheleniyor. Özellikle sosyal medya iletişimin ilk günlerinde yapılan “gerçek” paylaşımlar bile şüphe uyandırabiliyor, kaldı ki spamlar ciddi anlamda kötü ünü beraberinde getiriyor. Her aracın işlevini iyi anlayıp ona uygun hareket etmek, diyaloglara dahil olmak kısaca sosyal medyadaki görgü kurallarına dikkat etmek gerekiyor.

Paylaşımların Süreklilik Göstermemesi

Birçok kurumsal sosyal medya profili uzun süre güncellenmedikleri için işlerin iyi yürümediği/yönetilmediği gibi bir izlenim yaratıyor. Sosyal medyadaki araçların büyük bir bölümü şirketler/organizasyonlar için büyük fırsatlar içeriyor. Tüm araçları iyi anlayıp, firmaya uygun olanları, doğru zamanlama ile kullanmak gerekiyor. Rakipleriniz yol alırken sizin de onların yaptıklarını anlayıp, varlığınızı hissettirmenizde fayda var.

Sosyal Medyada Var Olmadan Önce Reel Dünyada Var Olmak Gerekiyor

Bir diğer klişe de sosyal medyadan beklediğini bulamadığını söylemek. Gerçekten iyi bir ürününüz/hizmetiniz olmadan, sadece sosyal medyada var olarak fayda beklemek maalesef mucize beklemekle eşdeğer.

Gerçek Olmayan Bireyler Yaratılması

Otomatik hesaplar gibi görünen paylaşımlar (adeta akan bir sel halinde paylaşılan linkler vb) itici bulunuyor.. Bunun yerine daha insancıl/sohbet havasında paylaşımlar tercih ediliyor.

Popülerliğin Fonksiyonelliğin Önüne Geçmesi

Sosyal medyanın da kendine göre bir modası/popülerliği olduğunu unutmadan bugün çok da popüler görünmese bile size uygun olduğunu düşündüğünüz hemen her alanda yer almakta fayda var. Popüler olmasa bile ürününüze/hizmetinize uygun bazı paylaşım alanları kimi zaman popüler olanlardan daha büyük faydalar getirebiliyor. Sadece moda olan üzerine odaklanmak, demode olmak riskini beraberinde getiriyor.

Özetle, direkt satış odaklı bir iletişim yöntemindense, ürünü/hizmeti anlatan, takipçilerden fikir alan bir pazarlama iletişimi sosyal medya için en uygun olanı.

Her ortamın kendine göre iletişim kuralları olduğu gibi, sosyal medyada da kurallara uymak, etkili bir iletişim stratejisi üzerinde ilerlemek gerekiyor.

Zeki şirketler/markalar web 2.0’da teknikten çok strateji üzerine odaklanıyor. Nihai tüketicinin algılarını anlayabilmek için diyalogta bulunmak her zaman fayda getiriyor.