Sosyal Medyada Tüketici Eğilimleri

Sosyal Medyada Tüketici Eğilimleri Raporu

Sosyal Medya günümüzün en etkili iletişim ortamı dersek yeridir! Son 20 yıldır internetin daha yaygın kullanmasına bağlı olarak gelişen/yaygınlaşan sosyal medya kullanımı insanları her geçen gün daha çok bir araya getiriyor.
Markalar, olaylar, etkinlikler, gündem, politika, TV/diziler ve daha niceleri sosyal medyadan takip ediliyor; tüm bu başlıklar hakkında yorumlar paylaşılıyor. Herkesin sosyal medya sayfası adeta birer kişisel yayın organı gibi değerlendiriliyor diyebiliriz. Bir diğer ifade ile her tüketici kendi takipçileri için bir yayıncı konumunda.

Yeni pazarlama; tüketiciye ve onun görüşlerine her zamankinden daha fazla değer veriyor. Hızla değişen tüketici davranışlarını daha yakından anlamaya çalışıyor, bireyler ile etkilişime geçmeyi daha fazla önemsiyor.

Durum böyle olunca, tüketiciyi anlamak her zamankinden daha önemli hale geliyor.

Tüketicilerin Sosyal Medya Eğilimleri Üzerine Araştırma

Nielsen ve McKinsey araştırma şirketleri; tüketicilere en çok kullandıkları sosyal medya mecraları hakkında sorular sorarak bir rapor hazırlamış.

Rapordaki öne çıkan 3 önemli başlık:

  • Tüketicilerin sosyal medyaya mobil cihazlardan erişimi giderek artıyor
  • Pinterest kullanımı giderek artıyor
  • Tüketiciler yardım almak veya tüketici birimleri ile iletişime geçmek için sosyal meydayı daha fazla tercih ediyor. Telefonla iletişime geçme azalıyor.

Raporda Üzerinde Durulan Diğer Başlıklar/Yorumlar

1-  Mobile Ayrılan Zaman Artıyor

Raporda tüketicilerin giderek artan bir ivme ile akıllı telefonlarından veya tabletlerden sosyal medyaya bağlandığı görülüyor.

Bilgisayardan bağlanma hala mobil cihazlar karşısındaki üstünlüğünü korusa da mobil aplikasyonlar ve sitelerde geçirilen zaman bir önceki yıla (2011 yılına) göre %63 artmış durumda.

Bu durumda mobil tüketiciye hitap etmek için yapılabilecekler:

  • Mobil siteleri hızla hayata geçirmek ve mobil optimizasyona önem vermek
  • Lokal sosyal medya mecralarını aktif hale getirmek (Foursquare vb.)
  • Markanıza ait yeni mobil aplikasyonlar yaratmak
  • SMS veya MMS kullanmak

2- Pinterest Kullanımı Artıyor

Pinterest kullanımı, çıkış yılı olan 2011’den bu yana hızla artıyor. Tüm sosyal medya mecraları içinde PC, mobil web ve aplikasyonlar düşünüldüğünde kullanımı en çok artan mecra Pinterest…

Pinterest’le ilgili şaşırtıcı bir başka gerçek de, Pinterest kullanıcılarının 5’te 1’den fazlası web üzerinden bir ürün aldıktan sonra aldıkları ürünün fotoğrafını pin’liyor.

Yukarıdaki veriden yola çıkarsak, ürün fotoğrafları Pinterest kullanıcıları için çok önemli… Mobil ve web sitelerinde; sık güncellenen, çarpıcı fotoğraflar kullanmak markaların yararına.

3- Sosyal Network’ler Pozitif Duygular Yaratıyor

Raporda (sanılanın aksine) sosyal medya kullanıcılarının %76’sı sosyal medya kullanımının kendilerinde olumlu duygular yarattığı yönünde görüş bildirmiş.

Sosyal medya kullandıktan sonra hangi duyguların uyandığı sorusuna verilen cevaplar: Bilgilendim, enerjim arttı, heyecanlandım, irtibata geçtim, eğlendim vb.

Diğer yandan araştırmaya katılanların %21’i sosyal medyanın kendileri üzerinde yarattığı duygu konusunda negatif görüş bildirmiş. Boğuldum, endişeli hissettim, vaktim boşa gitti gibi ifadeler kullanılan sözcükler arasında..

Bu başlıkta pazarlamacıların dikkat etmesi gereken, markanız için duygusal algılar yaratabilen içerikler üretmeniz. Sosyal medya, blog ve web üzerinde yayınladığınız her paylaşımda, bunlara yapılan yorumlarda markanızın CRM’i için önemli veriler/ipuçları yer alıyor. Bu verileri iyi okuyarak markanızın sizin istediğiniz duygusal algıyı yaratıp yaratmadığını yorumlayabilirsiniz.

4- Twitter Sosyal TV Kullanımını Harekete Geçiriyor

“Sosyal TV Kullanımı” derken kastedilen, TV izleme sırasında, izlenen program ile ilgili yorumların sosyal medyada paylaşımı…

Twitter “Sosyal TV” kullanımında en çok kullanılan araç! Şöyle bir TV dizilerininin yayını sırasında Twitter kullanımını düşünecek olursak bu maddeyi yorumlamak hiç de zor değil sanırım :).

“Öyle Bir Geçer Zaman Ki”, “Muhteşem Yüzyıl”, “Kuzey Güney” ve daha pek çok dizinin yayını sırasında TT olması durumu gayet açık gösteriyor. Sadece diziler değil tartışma programları da TT yaratmak konusunda başı çekiyor. Bir dönem önce Habertürk kanalında yayınlanan Günseli Kato, Cem Mumcu, Cemil İpekçi, Pelin Batu ve Esra Elönü’nün konuşmacı olduğu “Kime Göre Neye Göre” tartışma programı epeyce TT yaratmıştı. Aynı şekilde yarışmalar; Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses Türkiye ve Popstar  TT yaratma ve yayınları sırasında twitter kullanımın artması konusunda öne çıkan programlar…

Tüm bu örneklerden pazarlama profesyonelleri için şu sonuçlar çıkarılabilir: Özellikle ülkemizde ne kadar yaygın oranda ve geniş zaman diliminde TV seyredildiği düşünülürse markaların online stratejilerine TV reklamlarını dahil etmeleri önerilebilir. Seyredilen TV yayınının içeriğine uygun, etkili olabilecek hashtag’ler, ses dosyaları TV reklamlarında kullanılabilir. Bu tür paylaşımlar TV kanalıyla sosyal medya kullanımını arttıracağı gibi daha sonra viral bir etkinin yayılmasında da faydalı olabilir.

5- “Sosyal Medya Hizmeti” Müşteri Hizmetlerinin Yerini Alıyor

Tüketicilerin büyük bir bölümü müşteri hizmetlerini telefonla arayıp sorun/talep bildirmek yerine bunu sosyal medya üzerinden yapmayı tercih ediyor. Bu durum “Sosyal Medya Hizmeti” olarak adlandırılıyor.

“Sosyal Medya Hizmeti” almak için kullanılan mecralar çok çeşitli.. Tüketicilerin %29’u markanın Facebook sayfasını, %28’i kendi Facebook hesaplarını, %15’i firmanın blogunu, %14’u markayı belirtmeden Twitter’ı, %13ü ise markayı belirterek Twitter’ı tercih ediyor.

Görüldüğü üzere sosyal medya tüketicilerin hızlı geri dönüş bekledikleri bir alan. Bu durumda pazarlama profesyonellerini zorlu bir yarış bekliyor. Eğer hızlı olup, tüm mecralarda tüketicilerin sorunlarına hızlı ve etkili çözümler geliştirebilirseniz, kısacası onların yüksek beklentilerine yüksek oranlarda cevap verebilirseniz rakiplerinizle aranızdaki fark da o kadar açılacaktır. Burada özellikle şikayet gibi negatif paylaşımlar sık olduğu için “Sosyal Medya Hizmetlerinin” çözüm üzerine odaklanan ve algıyı pozitife çevirebilecek bir dil ile yönetilmesi gerekiyor.

6- Sosyal Medya Reklamları ile İlgili Karmaşık Duygular

Raporda sosyal mecralarda yer alan reklamlar tüketiciler üzerinde karmaşık duygular uyandırdığı söyleniyor, net olarak bir duygu tanımlanamıyor.

Tüketicilerin %33’ü sosyal medya reklamlarını sıkıcı buluyor. %26sı arkadaşının paylaştığı bir reklamla ilgileniyor.

Arkadaşların; like’ları %26, paylaşımları %15 ve satın alınan ürünler de %14 oranında takipçileri etkiliyor. Sosyal medya reklamlarının ilgi görmesi bölgelere ve ülkelere göre de farklılık gösteriyor.

Burada pazarlamacılar için yapılabilecek yorum, bir önceki DijitalPano yazısında anlatıldığı gibi bir parça Agile Marketing ile hareket etmek. Sürekli alternatifler deneyip sonuçları ölçerek reklamlardan alınan faydayı optimize etmeye çalışmak iyi bir çözüm olacaktır.

7-  Sosyal Dinleyicilik Tüketiciler için Yeni Bir Davranış Biçimi Halini Alıyor

Tüketicilerin çoğu sosyal medya üzerindeki paylaşımlardan alacakları ürüne karar veriyorlar. Bir nevi “Sosyal Dinleyici” konumunda yer alan tüketici, izlediği paylaşımlar, sorduğu sorular ile alacağı ürünü seçiyor.

Tüketiciler sosyal medyayı dinlemeleri ve satın alacakları ürüne karar vermeleri şu yüzdelerle gerçekleşiyor: % 70 oranında diğer tüketicilerin kullanıcı deneyimleri; %65 oranında markanın/ürünün/hizmetin araştırılması ve %53 oranında diğer markaların araştırılması.

Tüketicilerin çok büyük bir bölümü sosyal medyadaki diğer tüketicilerin deneyimlerinden etkileniyor.

Bu durumda ne yapılabilir? Birazcık düşünme sistemimizi tersine çevirirsek tüketicileri de markanızın bir temsilcisi haline getirmek mümkün.

Tüketicinin ilgi çekici içerik paylaşmasını sağlayacak tetiklemeler, etkili bir Sosyal Medya Hizmeti yönetimi tüketicilerin markanızın temsilcisi gibi hareket etmesini sağlayabilir.

Bu araştırma 2012 yılını 2011 yılı ile karşılaştıran bir araştırma. Sosyal medya gibi hızlı değişen ve sürekli güncellenen dinamikleri olan bir ortamda Agile Marketing – Çevik Pazarlama ile çok daha verimli sonuçlar alınabiliceğini söyleyebiliriz sanırım. Bu Agile Marketing – Çevik Pazarlama konusu önümüzdeki günlerde daha fazla gündemimizde yer alacak gibi görünüyor.

—-

Fotoğraf: http://www.freedigitalphotos.net/images/Office_and_Stationer_g145-Press_Color_Management_p23322.html